Dışişleri Bakanlığı, Václav Havel İnsan Hakları Ödülü’nün Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala’ya verilmesine tepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında, “Yargı kararına saygısızlık oluşturan bu tasarrufla, AKPM’nin itibar ve inandırıcılığı ciddi şekilde zedelenmiştir” denildi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Václav Havel İnsan Hakları Ödülü’nün hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan cezaevindeki Osman Kavala’ya verilmesine Dışişleri Bakanlığı’dan tepki geldi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Václav Havel İnsan Hakları Ödülü’nün ülkemizde hakkında yargı tarafından hükmedilen kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmiş olması kabul edilemez. Bu ödülün, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin rehberliğinde faaliyet göstermesi gereken Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) çatısı altında verilmesi, Avrupa Konseyi’nin insan hakları idealine yönelik müktesebatının ve bu ideal uğruna uzun yıllardır sarfedilen müşterek çabanın hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Ödülün, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmesi hukukun siyasileştirilmesine yönelik girişimlerin bir uzantısıdır. Ortak değerlerin korunmasına hizmet etmesi beklenen uluslararası kuruluşlar, bu tür siyasi gündem yaratma arayışlarına alet edilmemelidir. Yargı kararına saygısızlık oluşturan bu tasarrufla, AKPM’nin itibar ve inandırıcılığı ciddi şekilde zedelenmiştir.”
‘HERKESİN BAĞIMSIZ YARGI KARARLARINA SAYGI DUYMASI GEREKİR’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da Václav Havel İnsan Hakları Ödülü’nün cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala’ya, verilmesine tepki gösterdi. Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Ülkemizde Yargıtayca onanarak hakkındaki mahkumiyet kararı kesinleşen bir hükümlüye Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde ‘sözde’ insan hakları ödülü verilmesi kabul edilemez. Şiddeti teşvik, şiddeti azmettirme, demokratik hukuk devletinde bir hak ve özgürlük olarak görülemez. Gezi olayları olarak bilinen, can ve mal kaybına neden olan şiddet hareketlerinin sorumluları, bağımsız Türk mahkemelerince yargılanmış ve bir kısım sanıklar bakımından karar kesinleşmiştir. Kuruluş ilkeleri arasında hukukun üstünlüğünü barındıran AKPM’nin bağımsız Türk yargısı tarafından verilen kararları görmezden gelmesi ve bir STK tarafından düzenlenen ödül törenine ev sahipliği yapması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir. Herkesin bağımsız yargı kararlarına saygı duyması gerekir. Milletimizin huzur ve güvenliğine kastedenlere, demokrasi dışı müdahale girişimlerine karşı hukukun üstünlüğü çerçevesinde mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.”
0 Yorum Yapıldı