Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesine dün Hatay Meclis Binası önünden başlattığı “Özgürlük Yürüyüşü”, Hatay’daki barınma sorunlarının ele alınacağı ikinci gününü geride bıraktı.
Dün Samandağ’da sona eren yürüyüşün ilk günü boyunca, TİP Genel Başkanı Baş’a eşlik edenler arasında yurttaşların yanı sıra Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan siyasi partiler başta olmak üzere birçok kurum temsilcisi de destek vermişti.
‘HATAY’DA İNSANCA BARINMA HAKKINA SAHİP DEĞİLİZ’
“Özgürlük Yürüyüşü”nün ikinci günü de Erkan Baş’ın açıklamaları ile başladı. Uzun bir yürüyüşe çıktığını belirten Baş, “Her gün Hatay’ın, ülkenin çeşitli sorunlarını gündemleştirmeye karar vermiştik. Biz özgürlük denildiğinde sadece serbest olma halini anlamıyoruz. Aynı zamanda insan gibi yaşayabilecek insanca yaşayabilecek koşullara sahip olmak gerekir. Ve maalesef, özellikle 6 Şubat depreminden sonra geldiğimiz noktada üzerinden bunca ay geçmesine rağmen Hatay’da hiçbirimizin insanca yaşama insanca barınma hakkına sahip olmadığımızı söyleyerek başlamamaız gerekiyor” dedi.
‘UFACIK BİR YAĞMURUN BİLE İNSAN HAYATINI ALTÜST ETTİĞİ BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
Hatay’da dün etkili olan yağış nedeniyle depremzedelerin yaşadığı barınma sorunlara işaret eden Baş, “Biraz yağmur yağdı ve hayat tam anlamıyla felç oldu. Şu anda Hatay’ın değişik yerlerinde çadır kentlerin, konteyner kentlerin boşaltıldığı örnekler bize iletiliyor. Kamu binalarını su bastığı bilgileri bize iletiliyor. Yani ufacık bir yağmurun bile insan hayatını altüst ettiği bir tabloyla maalesef hala karşı karşıyayız” diye konuştu.
TİP Genel Başkanı, kentteki asbest tehlikesine de dikkat çekerek, “Geçtiğimiz günlerde Çevre Mühendisleri Odası’nın yaptığı açıklamada, Hatay’daki yaşam alanlarımızın yüzde 60’ında asbest soluduğumuzu söylüyor. Dolayısıyla özgürlük mücadelesi Hatay’da aynı zamanda insanca yaşama mücadelesi, barınma hakkı mücadelesi. Bugün köylerde, ilçelerde yurttaşlarımızla buluşacağız. Ve onların barınma haklarının güvence altına alınması, insanca yaşam koşullarının sağlanması için birlikte mücadeleyi nasıl büyütebileceğimizi konuşacağız. Akşam, gün içinde yaptığımız değerlendirmeleri tekrar sizinle paylaşacağız. Sesimizin ulaştığı her yere sevgiler, selamlar. Dayanışmaları için yürekten teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇADIR KENTLERDEKİ HAYATIN SONA ERMESİ GEREKİYOR’
Erkan Baş, açıklamalarının ardından Hatay halkı ile barınma sorunları üzerine değerlendirmelerde bulunduğu ikinci gün yürüyüşünü, Samandağ Deniz Mahallesi ve Çevlik üzerinden ilerledikten sonra Arsuz’a bağlı Kale Köyü girişinde sona erdirdi. Baş, “Özgürlük Yürüyüşü”nün ikinci gününün sonunda yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
“Özgürlük yürüyüşünün ikinci gününün sonundayız. Bugün Samandağ’ı bitirdik. Samandağ sınırında, Arsuz’a girmek üzereyiz. Bugün de başka zorluklarla uğraştık. Dün yağmurla uğraşmıştık. Bugün dünkü yağmurun yarattığı etkiyle yol boyu eylem nedeniyle kapanmalar vardı. Taşlar yolu kapatıyordu. O zorluklar nedeniyle biraz kısa tutmak zorunda kaldık planladığımızdan. Ama yürüyüşe devam ediyoruz.
Sabah öncelikli olarak Hatay’ın sorunlarını konuşalım demiştim. Ve gerçekten küçücük bir yağmurdan sonra Hatay’da hayatın nasıl felç hale geldiğini insanların sorunların katmerleştiğini bir kez daha haykırmak istemiştim. Bugün Gülçin’de görüştüğümüz arkadaşlardan aldığımız önemli bilgiler var. Hala pek çok çadır kentinde yaşamak zorunda kalan yurttaşımızın geleceğinin ne olacağı belirsiz. Dolayısıyla bir kere onlar adına bir çağrı yapmak gerekiyor. Sekizinci ay bitmek üzere. Çadır kentlerdeki hayatın sona ermesi gerekiyor. Artık insanların geleceğini görmesi gerekiyor. Özellikle öğrenci arkadaşlarımızın şikayetleri var. İskenderun’da Teknik Üniversite’de öğrencileri yurt olmadığı için çadırlar kalacak yer olarak gösteriliyor. Bu vesileyle Hatay’ın yeniden inşası konusunda en temel problemlerden bir tanesinin burada herkesin Hatay’ın demografisinin de bozulmayacağı bir biçimde insanca yaşayabileceği konutlara sahip olması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
YURTTAŞLARA ÇAĞRI: HATAY’I DAYANIŞMAMIZLA GÜÇLENDİRELİM
Ama sadece Hatay değil kuşkusuz meselemiz. Buradan ülkenin dört bir yanındaki bütün yurttaşlarımıza da Hataylar adına bir çağrı yapmak istiyoruz. Gelin hep beraber Hatayların yaşadıkları sorunları yüksek sesle dile getirelim. Hatay’la dayanışmamızı gösterelim. Ama biliyoruz ki pek çok yurttaşımız da bir taraftan deprem korkusuyla bir taraftan artan kiralar nedeniyle aslında Hatay’da yaşayan yurttaşlarımızla aynı sorunları aynı dertleri yaşıyorlar. Pek çoğu kiramızı nasıl ödeyeceğiz derdini yaşıyor. Bir kısmı yüksek kiraları ödemeyi göze alamadığı için depremde yaşadığımız herhangi bir felakette hayatını kaybetme riskiyle, kendi çocuğunu çocuğunu kaybetme riskiyle güvensiz konutlarda yaşamaya devam ediyor. Oysa birilerinin yüzlerce binlerce evi varken buradan milyonlarca lira kar elde ederken servetlerine servet katarken insanların geleceklerini güven içerisinde olmadığını bildikleri yarın başlarına ne geleceklerinden kaygılı oldukları evlerde yaşamak zorunda bırakılması ya da evsiz kalması kabul edilebilir bir şey değil. O yüzden Hatay’dan bugün yapacağımız çağrı tüm yurttaşlarımızadır. Gelin hep beraber Hataylıların sorunlarına sahip çıkalım. Hatay’ı dayanışmamızla güçlendirelim.”
HATAY PROGRAMI
“Özgürlük Yürüyüşü”nün ilk gününde “Can Atalay’a özgürlük için yürüyoruz” başlığında Can Atalay’ın ailesi, arkadaşları ve Hataylı seçmenler yürüyüşün konuğu olmuştu.
Erkan Baş’a TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TİP Milletvekili Ahmet Şık, TİP MYK ve PM üyelerinin eşlik ettiği bugünkü “Hatay’ın barınma sorununa karşı yürüyoruz” başlıklı programda ise Hatay halkı, yürüyüşün konuğu olacak.
Bir ay sürmesi planlanan yürüyüşün Hatay’daki gelecek 2 gün planı ise şöyle:
3 Ekim: Deprem suçları
Konuklar: Mimar-mühendisler, hukukçular
4 Ekim: Hatay’ın su sorununa karşı yürüyoruz
Konuklar: Hatay halkı
0 Yorum Yapıldı